Ölümsüz Yoldaşlarımıza Sözümüz; Devrim, Yeminimiz ve Düşmana Olan Kinimizdir! 

Ölümsüzlerimize sözümüz proletaryanın uzun yürüyüşü olan devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesinden bir an dahi kopmayan pratiğimizdir!

Ölümsüzlerimize bağlılıkla, insanlık tarihinin en küçük safhası olan elli yıllık tarihimizde düşmanı kırda, barikatta, hücrede, fabrikalarda, halk savaşında defalarca yendik; yine yeneceğiz! Bitti denilen nice dönüm noktasında daha güçlü dönmesini bildiğimizi haklılık bilincimizle göğsümüzü gere gere haykırıyoruz! 

Kamil Turanlıoğlu yoldaş ölümsüzdür!
Kamil yoldaşa sözümüz devrim olacak!
Kamil yoldaşın hesabı mutlaka sorulacak!

Kamil Turanlıoğlu yoldaş partimizle, sistemin kolluk güçleri tarafından uğradığı bir haksızlık sonucu tanışmıştır. Partimizin adaletsizliğe, eşitsizliğe ve sömürüye karşı yürüttüğü mücadeleyi kendi yaşamından edindiği deneyimlerle buluşturan kent yoksulu yoldaşlarımızdandır.  

Gürcü milliyetinden Bursa İnegöl doğumludur. Halk ordusunun bir savaşçısı olarak Karadeniz birliğinde görevliyken 30 Haziran 2003 senesinde Tokat kırsalında düşmanla yaşanan çatışma sonucu esir düşmüştür. Çatışma esnasında ayak bileğinden aldığı kurşun yarası sebebiyle, şubede gördüğü ağır işkenceler sonucu bir bacağını kaybetmiştir.  

Partimizin tutsak örgütlenmesi içerisinde olan Kamil Turanlıoğlu yoldaşın ölüm haberini 21 Mayıs’ta  aldık. 16 Mayıs’ta “kalp krizi” geçirdiği söylenen yoldaşımızın ölümüne dair net bir bilginin edinilmesi için soruşturma aşaması devam etmektedir. Kısıtlı imkanlarla ilk elde edilen bilgiler doğrultusunda söyleyebilirizki yoldaşımızın ölümü kalp krizi sonucuna bağlanmaktadır. Lakin hastaneye kaldırılan yoldaşımız annesi ile yaptığı telefon görüşmesinde gayet iyi olduğunu bildirmiştir. Telefon görüşmesinden kısa bir süre sonra aile hapishane idaresi tarafından aranmış ve çocuklarının öldüğü bilgisi verilmiştir. Kamil yoldaşımız da yüzlerce diğer hasta tutsak gibi tedavisi engellendiği, tüm girişimlere rağmen tahliye edilmediği için devlet eliyle katledilmiştir.

Halkımız; faşist diktatörlüğün eli kanlı maşaları hapishanelerde devrimci, komünist, Kürt yurtsever tutsaklara pervasızca, korkuyla saldırıyor!

Korkuyla saldırıyor çünkü; Türkiye ve Kuzey Kürdistan halk kitlelerinin, sistem tarafından gerçekleştirilen bir dizi saldırı sonucu devrimci ve komünist arayışlara itilmesi, ancak ve ancak devrimcilerin ve komünistlerin örgütsel faaliyetlerinin, örgütsel anlayışlarının, örgütsel ve ideolojik tasfiyesinden geçiyor! Örgütsel tasfiye için sokaklarda, hapishanelerde, fabrikalarda, tarlalarda katlediliyoruz! Çözüm silahlı mücadelenin etrafında kenetlenmiş her türlü mücadele yönteminin inatla ve kararlılıkla hayata geçirilmesindedir!

Kürt ulusal hareketinin, Kürt ulusunun bağımsızlık hakkından vazgeçip, faşist diktatörlüğün hukuksal sınırları içerisinde “demokrasi” arayışına çekilmesi ve de kendisini devrimci addedenlerin bu hakkı defaatle hatırlatmayıp sadece demokrasi cephesi hattında kalması inceltilmiş şovenizmi azdırmakla beraber, devrimci çabanın yitirilmesine sebebiyet vermektedir. Bu çaba yitirildiğinde ise halk kitlelerinin her türlü kazanımına ve devrimcilere, yurtseverlere karşı faşist diktatörlük tarafından geliştirilen  saldırılar sessizlikle karşılanıyor. 

Yaşananlardan yaķınmak için değil, devrimin yolunu ve görevlerini hatırlatmak için dostane uyarılarda bulunuyoruz. Son sekiz yıllık periyotta yaşanılanlardan çıkardığımız ders; bir cephede daha Türkiye ve Kuzey Kürdistan devrimci hareketi açısından saldırılara cevap verilemez hâle gelindiğini özetliyor. 15 Temmuz 2016 darbesi adı verilen devletin yeniden yapılandırılması süreci ile düne kadar devletin kadrolu memurluğunu yapan isimlerin tasfiye edilmesi, bunların yerine daha koyu faşist kadroların yerleştirilmesi süreci devam ediyor. Bu süreçte tasfiye edilenlerin uğradığı işkenceler ve katledilme, yok edilme çabaları, devrimci, yurtsever ve komünist tutsaklara kadar uzayan vaziyete varmıştır. Kent merkezlerinin göbeğinde kaçırılan devrimciler, paravan hücrelerde, faşist diktatörlüğün kendi hukuku hiçe sayılarak işkenceli sorgulardan geçiriliyor.

Faşist diktatörlük geçiş sürecinden geçtiği her dönem, halk kitlelerini korkutmak ve sindirmek için, halk kitlelerinin haklarına saldırmak için hapishanelerdeki politik tutsaklara saldırmış ve katletmiştir. Son sekiz yıllık süreçte hapishanelerden sistematik bir seķilde sürekli cinayet ve işkence haberleri gündeme düşmektedir.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da halk kitlelerinin arayışlarının sistem içine kayması, küçük burjuva reformist revizyonist politik hattın seçim gündemiyle yoğun son iki yıllık periyodu, toplumun en zayıf karnı, devrimin en güçlü olduğu alan olan hapishanelerde, komünist, devrimci tutsaklara münferit sanılan katliamlarla devrimin gündemi sarsılıyor. Halkımız, evlatlarınıza, yoldaşlarımıza karşı geliştirilen bu saldırı, sistematik bir şekilde işkence ve cebir yöntemleriyle tutsakların katledilmesine, sürgünlere yollanmasına, münferit sanılanın ötesinde sistemli bir şekilde gün gün işlenen katliam politikaları ile katledilmelerine vesile oluyor.

Devletin hapishaneler politikası, politik tutsakların herhangi kazanılmış haktan yoksun bırakılmasına, görüş hakkının kısıtlanmasına, kitap, dergi, gazete hakkının engellenmesine, telefonla görüşme hakkının dahi keyfi şekilde yasaklanmasına kadar vardırılıyor. Bu duruma itiraz eden, hapishanelerde örgütsel çalışmasından ödün vermeyen politik tutsakların işkenceye uğramasına, sürgünlere yollanmasına, katledilmesine kadar varıyor. Hasta tutsaklar onlarca sağlık raporuna rağmen tahliye edilmiyor adeta ölüme terkediliyor, keyfi uygulamalarla infazlar erteleniyor. İşkence ile terbiye edilmeye çalışılırken, uğradıkları işkence sonucu katledilenler ise doğal ölüm olarak toplumun gündemine sokulmaya çalışılıyor.

Tutsak yoldaşımız Kamil Turanlıoğlu hasta tutsak olmasına rağmen tahliye edilmeyerek, işkenceli sürgüne yollanmış, türlü baskıya uğramıştır. Partimiz Kamil yoldaşın katilinin kimler olduğunu biliyor. Hesabının sorulacağını iletiyor. Partimiz devrim cephesinde olduğunu düşündüğü tüm dostlarına çağrıda bulunarak, bu katliamda en ufak pay sahibi olduğu düşünülen kim varsa her türlü bilginin partimizle paylaşılması gerektiğini devrimci siper yoldaşlığı kültürünün gereği olarak hatırlatmaktadır!

Tüm devrimci, demokratik kurumları partimizle dayanışmaya, Kamil Turanlıoğlu yoldaşımızın katledilmesinin kanıksatılmaya çalışılmasına karşı çıkmaya çağırıyoruz. Devrimci siper yoldaşlığının bir an dahi unutulmaması için partimiz bir milim dahi ödün vermeyecek derken, dost devrimci, demokratik kurumlara ortak kamuoyu oluşturma çağrısında bulunuyoruz!

Kamil Yoldaş Ölümsüzdür!
Halk Savaşçıları Ölümsüzdür!
Halk Kurtuluş Ordusu Katillerin Korkusu!
Yaşasın Partimiz Maoist Komünist Partisi!
Halk Kurtuluş Ordusu!

MKP-MK-SB

Önceki İçerikKOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA YOLDAŞ ÖLÜMSÜZLÜĞÜNÜN 50.YILINDA YAŞIYOR SAVAŞIYOR!
Sonraki İçerikDEVRİMCİ KAMUOYUNA: DEVRİMCİ DAYANIŞMAYA EVET, İLKE VE ETİK GÖZETMEYEN KÜÇÜK BURJUVA SAMİMİYETSİZLİĞE HAYIR!