Maoist parti tarihinde hiç olmadığı kadar devrim ve sosyalizm mücadelesinin gerilediği bir sürecin içinde bulunuyoruz. Bu durum Türkiye ve Kuzey Kürdistan devrimci hareketini bir bütün içine almıştır. Devrimci sınıf mücadelesi ekseninde ‘71 devrimci çıkışını izleyen tarihsel kesitte 12 Eylül AFC ve devamı da dahil olmak üzere içinde bulunduğumuz gerileme boyutu yaşanmamıştır. Bu gerilemeyle el ele giden pasifist/politik kısırlık ve oportünist savruluşlarda görmezden gelinemeyecek düzeydedir. Mücadelenin bu noktaya gelişini tek bir nedene sıkıştıramayız. Ancak esası ayırabiliriz. Faşist devletin topyekün saldırısı gerilemenin nedenlerinden biri olabilir. Ancak esas neden ideolojik savrulma, gerilemedir. Yani iç faktörler bugün içinde bulunduğumuz gerilemeyi açıklayan en önemli etmendir.
Yenilgi ve başarısızlıklarımızın esas nedeni her zaman iç olgularda aranmalıdır. Bu durum devrimci hareketlerin oportünist ve revizyonist sapmalarının yanısıra, Komünist Parti içinde MLM ideolojik birliğin zayıflaması, dönemin küçükten büyüğe politikalarında kendisini gösterir. Yenilgilere davetiye çıkarır. Bu nedenle içinde bulunduğumuz gerilemeye bilinçli müdahale zorunludur. Tıpkı Maoist Partinin gerçekleştirdiği 3. oturumla olduğu gibi, onun devamı da getirilmelidir. Yaşanan gerileme kabul edilir olamaz. Yanısıra bu durumun kendiliğinden ileri dönüşüm beklentisi karamsar, pasifist ruh ve davranış halini besler. Keza bir bütün devrimci hareketin içine düştüğü gerilemeyi kendi durumumuzu meşrulama aracına dönüştüremeyiz. Herkes böyle demek yerine bir çıkış yaratılmak zorunludur.
Faşizmin azgınca saldırdığı 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası süreçi tersine en önemli vazgeçilmez adımı, çeşitli alanlarda süren mücadelenin ortak düşmana karşısında birlik zeminini güçlendirmektir. Eylemde birlik, pratikte-politikada birlik; stratejik-programsal birlik, faşizme karşı birlik vs. diye gerçekleştirilecek Maoist Partinin içindekileri yada dışındaki devrimci hareketle kuracağı birlik zeminin güçlendirilmesi can alıcı önemdedir. Her bir birlik sürecine yaklaşım farklı ilkeleri barındırır. Ortak noktası ise özgün ilkeleri pazarlık masasına getiren değil, onu temel alan birliktelikler ortaya çıkarmasıdır. İlkelerimizin çıkış kaynağı işçi sınıfı vd. emekçilerin mücadelemizde iradelerini ortaya koymasını dikkate alan, geçmişten ders alarak geleceğin kazanılması adımıdır. Oluşturulan gruplar koalisyonu ya da kuyrukculuğa giden “birlik” olmamalıdır.
Geniş halk kitlelerinin iyi niyetli birlik beklentilerini, söylemde “birlikçi” pratikte birlik zeminini dağıtan, tarafları birbirinden uzaklaştıran, ayrılık zeminini besleyen anlayış sahipleri de söz konusudur. MLM ideolojiyi kendisine rehber edinmiş Kaypakkayacılar, iyi niyetli temennileri ilkeler temeline oturtarak geçmişin başarısızlıklarından ders alarak geleceği kazanmak olan birlik anlayışını savunmaktadır.
Maoist parti, değişen koşulları gözeterek, gerçekleştirdiği 3. oturumunun ardından, yeni bir stratejik-program değişikliğiyle sosyalizm mücadelemize müdahale etmiştir. Bu siyasal çizgiye uygun olarak pratik adımların atılması da beklentilerin karşılanmasıdır. Bu adımlardan birisi, ayrılığın geçici, birliğin ise sürekli olduğunu ortaya koyan birlikleri gerçekleştirmektir. Bu doğrultuda yakın zamanda Devrimci Demokrasi ve Öncü Partizan’ın açıkladığı birleşme kararı Maoist ilkesel birlik anlayışımızın ürünü olarak gerçekleşmiştir. Darbeci oportünist “3.K” çizgisine kadar, aynı örgütsel hiyerarşi içinde mücadele yürüten iki gücün, yaşanan gelişmeler karşısında ortaya koydukları doğru tavırlarını, ayrılığı bir tarafa bırakarak tekrar birlik zeminine oturtarak ilerlemiştir. Birlik, mücadele ve zafer anlayışının sürdürücüsü olduklarını bir kez daha dosta ve düşmana göstermişlerdir. Birliği ilkeler temelinde ele alan anlayış, hatalarını yenmeye başlamanın başarılmasında önemli bir adım atmıştır. Maoist partinin birlik anlayışının temeli Marksist, Leninist, Maoist ideoloji rehberliğinde devrim programında stratejik mücadele ve örgütsel ilkelerde birliktir. Bir dönem aynı örgütsel hiyerarşi yada geleneksel ortaklık birliğin kriteri değil, bilinç birliğinin yansımasıdır. Bugün bizimle aynı geleneğe yaslandığını iddia eden siyasal çizgi sahiplerinin, birlik için çaba sarf etmeyi bir yana koyalım, mücadelenin kimi alanlarında kurulacak eylem birliklerine siyaset yasakçılığı ile yaklaşarak hareketimize tecrit uygulamaktadır. Kaypakkayacılar siyaset yasakçılığını sitemleşmiş çizgi haline getiren bu dogmatik ve oportünist hareketlere karşı da ideolojik mücadelesini sonuna kadar yürütmektedir. Birbirlerine birlik dersi veren iki yapının siyaset yasakçılığında birleştikleri bi gerçektir. Bu durumu görmezden gelen, uygulayan devrimci hareket temsilcilerini ise tarih yargılayacaktır.
MLM birlik temelini oluşturan ilkelerinizdeki kararlı duruşumuz, bu geri ve karşı-devrime hizmet eden anlayışlara karşı da bir yanıttır. Maoist Komünist Partisi’nin sosyalizm amacı işçi sınıfı ve diğer emekçileri mücadelede birleştirmek olduğuna göre, içlerine düştükleri oportünist çizgiden, devrimci hareketleri çıkarmakta bu birlik anlayışımızın görevidir. Gelenekçi söylemle geri, dogmatik anlayışı besleyenler birliğin özünü değil, biçimini bayraklaştırır. Bu her türlü parçalanmaya davetiye çıkarmaktır.
Maoist Komünist Partisi’nin 50 yılı geride bırakan tarihsel kesitinde yaşanan ayrılıkları, ilkeler temelinde ele alan birlikçi zemini savunulmadığında tekrar tekrar bölünmelerin yaşandığı görülmüştür. İyi niyetli istemlerin birliğin gerçekleşmesi için yeterli olmadığını 1992 birliği göstermiştir. Ancak biz başarısızlıkları öksüz bırakan bir anlayış sahibi değiliz. Başarısızlıklarımızı daha güçlü birlikler için sahipleniyoruz. Başarıyı sahiplenip başarısızlıkları bireylere havale eden anlayış dönemsel değil, sürekli olduğunu dile getiriyoruz. Bunu en açık ve gür şekilde ifade eden 1. Kongre çizgisini bayraklaştırıyoruz.
Bugün gerçekleşen Devrimci Demokrasi ve Öncü Partizan’ın birlik perspektifi 1. Kongremizin ortaya koyduğu; “Parti ve halk içi birlikte ciddi mesafeler katetmek için lafzını değil, bu gerçeklerin bilincinde olmak şarttır. Bilincinde olan insanın pratiği de sağlam olur.” (İdeoloji Belgesi, Sayfa: 79) denilerek ortaya koyulan anlayışı sahiplenir. Birlik birlik denilerek parçalanmayı, ayrılıkları ve perspektifsiz çizgilerini gizlemeye çalışanlar, ne kadar görmezden gelse de Kaypakkayacı hareketin bilinçli birliği pratikte yoluna devam ediyor.
Maoist Komünist Partisi/Dava Tutsakları