Doğum Yeri: Dersim – Mazgirt- Örs köyü
Doğum Tarihi: 1973
Ölümsüzlük Yeri: Buca Cezaevi – Ölüm Orucu – 176.Gün
Ölümsüzlük Tarihi: 12 Nisan 2001
Kod Adı: –
Konumu: İleri Sempatizan
CELAL ALPAY
Genç yaşlarda TKP(ML) ile tanıştı. Bu düşünceler doğrultusunda faaliyet yürüttü.1998’de İzmir’de gözaltına alındı. Devrimci onurunu ve örgütsel kimliğini korudu, örgüt üyeliğinden 12.5 yıl ceza aldı. Kaldığı Bergama ve Buca cezaevlerinde TKP(ML) cezaevi temsilcisi ve siyasi sorumlusuydu.
…
O mütevazi bir kimlik ve sorumlu bir duruştu.
Tüm tutsaklık süreci bu mütevazi kimliğin sorumlu duruşunu gösteren bütünlüklü bir süreçti.
Celal, tutsak düştüğünde çok fazla deneyime sahip bir militan değildi. Ama tüm bu deneyimsizliğine rağmen sağlam bir duruşla yüksek bir sorumluluk taşıyan biriydi. Belki bunda Bergama’daki tüm tutsakların Cezaevleri Merkezi Koordinasyonu’na karşı taşıdığı büyük sorumluluğun da payı vardı. Çünkü Cezaevleri Merkezi Koordinasyonu oluştuktan sonraki hapisaneler tarihinde, Bergama’daki tutsaklar, tüm devrimci tutsaklar gibi hiçbir gelişmeye tavırsız kalmaksızın seri bir şekilde harekete geçtiği gibi, harekete geçerken ya da harekete geçtikten sonra Cezaevleri Merkezi Koordinasyonu’na durumu rapor edip, sağlıklı değerlendirmeler yapılmasına düzenli bir şekilde yardımcı olan ender bir örnekti de.
Bu yüzden Bergama’daki tutsak bileşeninin de Celal’deki disiplinli sorumluluk hissiyatında payı olmuş olabilir. Çünkü Celal, mektuplarında da görüldüğü gibi, karşılıklı etkileşim içerisinde öğrenen ve öğreten bir aktiviteye sahipti. Bu öğrenme ve öğretme ilişkisini, öğretmen ve öğrenci ilişkisi içerisinde değil, bir ilişkinin kendi seyri içerisinde doğal bir şekilde ortaya çıkarıyordu. Celal’in, Ulucanlar Katliamı’ndan sonra yazdığı mektupta da böyle bir hava vardı.
Celal, Ulucanlar Katliamı’na karşı gelişen yoğun direniş sürecinden sonra yazdığı bir mektupta sürece dair de bir değerlendirme yaptıktan sonra şöyle diyordu;
“Bu süreç yeni bir ölüm orucu dayatıyor. Ama bu, 1996’daki gibi olmayacak. Çok daha fazla şehitle, çok daha fazla yoğun geçecek. Ben de kendimi hazırlamışım, unutmayasınız.”
Bir yoldaşı
“….Celal’in bana en son söylediği söz “seni seviyorum kendine iyi bak”
Benim ona söylediğim son sözlerim; „seni seviyorum, görüşürüz“ olmuştu. Evet Celal’len bir kez daha görüşme şansım oldu. Ama görüştüğümüz yer bu sefer çok farklıydı. Aramızda ne tel örgü, ne demir parmaklık nede taş duvarlar vardı.
Ve taa… Dersim’deydik. Evet Celal tek başına direnmişti. Ve aramızdaki bütün engelleri parçalayıp yıkmıştı. Yaşamı ve onuru büyütüp, küçültmüştü ölümü.
Evet Celal’i en son Dersim’deki evimizin bahçesinde tahta divanın üstünde uyurken gördüm. Kirpikleri hafif nemliydi. Burnunun yanında hafif bir su damlası vardı. Yüzünde en ufak bir morartı yoktu. Öylece uyuyordu. Onun o güzel yüzünü ömrüm boyunca unutmayacağım. Sonra yüzünü kapatıp Celal’i omuzlara aldılar. Ve sesimin çıktığı kadar bağırdım. “Celal yoldaş ölümsüzdür” ……„
Celal Alpay’ın Kızkardeşi