Emperyalizmin uşağı faşist diktatörlüğün, proletarya, emekçi halklarımız ve ezilen Kürt ulusu azınlık milliyetler, ezilen inanç guruplarına yönelik topyekün stratejik karşı devrimci saldırısının pervasızca sürdürüldüğü bir dönemden geçiyoruz. Bu saldırının bir halkası da siper yoldaşlarımız MLKP’ yi hedefledi. 8-12 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen Türk egemen sınıflarının operasyonlarında, bir çok devrimci tutuklandı. Kamuoyunun da bildiği bazı devrimci gazeteci ve yayıncılar “terörist” oldukları gerekçesiyle, bu kuşatma operasyonunda tutuklanmaya maruz kaldılar. Yine 21 Eylül tarihinde gazete, Dergi, Sendika, semt dernekleri, ESP büroları ve evlere yönelik genişletilen operasyonlar gerici şövenist linç
gösteri ve kışkırtmalarıyla icra edildi. Yüz civarında gazeteci, sendikacı, devrimci gözaltına alındı. Bu karşı devrimci stratejik saldırıya karşı, tüm güçlerimizle, devrimin ve onun güçlerinden biri olan MLKP’li siper yoldaşlarımızın yanındayız. Bu saldırıyı proletarya ve halklarımıza yönelik kahpe ve korkakça bir saldırı olarak değerlendiriyor, lanetliyoruz. Tüm
bu saldırıları, proletarya ve halkların birleşik devrimci eylemleriyle göğüslemeye, devrimin iradesinin teslim alınamayacağını bir kez daha göstermeye çağırıyoruz. Saldırılar, düşmanın devrim karşısındaki paniğini anlatır. Bu saldırılar; ADB emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adıyla seslendirdiği emperyalist hegomanyanın zaptiye karakolu Türk egemen sınıflar sistemini tehdit eden devrimci Komünist başkaldırıları boğma amaçlıdır. CİA kumandalı MİT-Genel Kurmay ekseninde sürdürülen bu barbarca saldırılar, halklarımızın mücadelesini durduramayacaktır. Devrimci güçleri ve MLKP’li siper yoldaşlarımızı susturamayacaktır. Ezilen Kürt ulusuna boyun eğdiremeyecektir. Devrimi tasfiyecilik girdabına çekip iradesini kıramayacaktır. Proletarya ve halkların davası haklıdır. Stratejik
olarak kazanmaya muktedirdir. Daha dün 17’ler şahsında partimize yönelik imha hareketi, halklarımızın kahramanca direnişiyle nasıl yenilgiye uğratıldıysa, bu saldırı da yenilgiye uğratılacaktır. Bu ruhla, MLKP’li siper yoldaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha ilan eder, Türk egemen sınıflar sistemine karşı halklarımızın birleşik devrimci eylemlerini daha
güçlü konuşturulması azmimizi yineleriz. Tutuklanan, gözaltına alınan devrimci dostlarımız şunu iyi bilirler ki; yüreğimiz bilincimiz onların yanındadır. Onlar yalnız değildir, savaş siperleri olarak düşmanı şimdiye kadar olduğu gibi işkence ve cezaevlerinde de yenmesini bileceklerdir. Ve savaş siperlerimiz içeride dışarıda nerede olurlarsa olsunlar halklarımızın meşru haklı devrim görevlerinin hizmetinde parıldamaya devam edeceklerdir. Terörle mücadele yasaları gibi hiç bir karşı devrimci operasyonları, devrimin iradesini teslim alamayacaktır. Biz kazanacağız, halk kazanacak Halk Savaşı kazanacak. Maoizmin rehberliğinde Nepal Komünist Partisi (Maoist) önderliğinde Nepal halkının gösterdiği budur. Türkiye Kuzey Kürdistan halklarının da bunu gösterme azmi ortadadır.
Kahrolsun Faşist Diktatörlük!
25 Eylül 2006
Maoist Komünist Partisi Siyasi Büro
45 Nolu Bildiri