17’LER ÖLMEZ! KANLA YAZILAN TARİH SİLİNMEZ! ONLARA DEVRİM SÖZÜMÜZ VAR!

16-17 Haziran 2005’te, partimizin 5. Genel Sekreteri Cafer Cangöz, yardımcısı Aydın Hanbayat, parti kadro, üye ve savaşçılarımız; tarihe “17’ler” olarak geçen, faşist Türk devleti eliyle gerçekleştirilen bir katliamla ölümsüzleştiler.

Her biri, Kaypakkayacı stratejik devrim rotasında komünizme kitlenmiş bir bilinç ve eylemin en billur ifadesi olan yoldaşlarımız; kanla yazılan tarihimizin onur abideleri olarak, ölümsüzler anıtında birer zafer çağrısına dönüşmüşlerdir. Faşist Türk devletinin kalleş pususunda parçalanan bedenleri, bu çağrıya meşale olan tarihsel kişilikleriyle düşmanın taktik sevincini kursağında bırakmış; stratejik olarak yenilmezliğin, tarihin burçlarında dalgalanan kızıl bayrağı olmuşlardır.

Ne mutlu bizlere ki, 20. ölümsüzlük yıldönümünde de onların tarihsel mirasını devralmanın onuru ve verilmiş sözümüzün bir teminatı olarak, her 16-17 Haziran’da partimizle özdeş komünizm için savaş sancağını, Kaypakkayacı bir bilinçle, lekesiz bir şekilde taşıma ısrar ve iddiamızı bir kez daha beyan ediyoruz!

Bu iddia ve ısrar; yarım asırlık Kaypakkayacı bilinç ve eylemle var olmuş tarihimizi, partimizin panzehiri olduğu her türden reformist, tasfiyeci savrulmaya karşı, önder Kaypakkaya yoldaş tarafından “herkesin gözleri önünde yükseklere çekilen” komünizm programımızı sulandırmadan, küçük burjuva açgözlülüğünü doyuran rüşvetlerle budamadan, ideolojik netlikle sahiplenmekte somutlanır.

17’ler, Marksist-Leninist-Maoist bilinç ve eylemi, devrime adanmış militanlığın zirvesinde kendilerinde somutlayan; parti tarihimizin en rafine, en billur değerler sisteminin (partili bilinç, savaşçı ruh, önderlik yeteneği, teorik derinlik, politik sezgi gücü gibi) özellikleriyle, her daim anılarını önder kabul ettiğimiz yoldaşlarımızdır.

İçinde bulunduğumuz tasfiyeci sürecin yeni tipte ürettiği revizyonist urların geleneğimizi geçici olarak felç ettiği koşullarda, 17’leri anmak; düştükleri yerde yükselttikleri MLM biliminin güncel karşılığını onlar gibi üretmek, günü geleceğe, yenilgiyi zafere dönüştürecek komünist bir cüretle faşizme, emperyalizme ve dünya gericiliğine karşı kesintisiz bir hücum ruhuyla görevlerine sahip çıkmaktır.

17’ler şahsında “bitirdik” sarhoşluğuyla manşet atan faşist diktatörlük; iç cephede revizyonist-tasfiyeciliğe göğüs geren ideolojik direncimiz, dış cephede devrimci rotadaki ısrarmız karşısında sürekli tetikte durmaktadır. Er ya da geç kazanılacak zaferin ölümcül darbelerini ertelemek için, en ufak bir hak arayışına, sıradan bir protestoya dahi tahammülsüz bir şekilde, önder yoldaşın mezarına kamera ile nöbet tutacak kadar tedirgin bir ruh hali içindedir.

Bu temelde, düşman bugünkü taktik üstünlüğüne rağmen, stratejik olarak yenilgiye mahkûmdur. Bu Maoist gerçeğe inanmayanların yolu, 17’ler’in devrimci kızıl yolu değil, düzene uzanan reformist-tasfiyeci yoldur.

Partimizin kendini adadığı sosyalist devrime, oradan nihai zafere (yani komünizme) uzanan görkemli mücadele yolunda, 17’lerin cesur adımları, bugün de yol göstericimiz olmaya devam ediyor.
17’ler, her türlü tasfiyeci tövbekârlığa ve teslimiyete karşı “diren, savaş, kazan” diyen stratejik devrim çağrısıdır.
17’ler, verili devrimci görevleri Kaypakkayacı perspektifle, bir dizi sıralı devrimlerle komünizme taşımaya cüret eden, devrimci adanmışlığın stratejik ısrar ve inadı olan başarı ve final sembolleridir.
17’ler, burjuva faşist diktatörlüğün pazarında kendine tezgâh açan sefil işportacı zavallılığa karşı, devrim ve sosyalizm için cüret demektir.

Bugün 17’leri anmanın, onların yolunda yürümenin özü; bu devrimci kararlılıkta, bu stratejik çizgide ısrar etmektir.
Bu özden beslenecek, bu özden kopmayacak ve bu özün stratejik yolundan asla sapmayacağız.
Her türlü, geçmiş devrimci tarihimizin büyük anlamını ve gelecekteki zafere miras olan değerini yok etmeye çalışan postmodern pervasızlığa, revizyonist ihanete karşı direnecek; “Geçmişi olmayanların geleceği olmaz” diyen Kaypakkayacı ısrarda inat edeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle;

Cafer Cangöz, Aydın Hanbayat, Okan Ünsal, Ali Rıza Sabur, Alaattin Ataş, Cemal Çakmak, Berna Saygılı Ünsal, Kenan Çakıcı, Ökkeş Karaoğlu, Taylan Yıldız, İbrahim Akdeniz, Binali Güler, Dursun Turgut, Gülnaz Yıldız, Ahmet Perktaş, Ersin Kantar ve Çağdaş Can’ı,
17 Haziran 2005’te Mercan’da Ölümsüzleşen 17 yoldaşımızı, ölümsüzlük yıldönümünde saygı ve özlemle anıyor, mücadelelerine bağlılık sözümüzü bir kez daha yineliyoruz!

  • MERCAN TARİHTİR! KANLA YAZILAN TARİH SİLİNMEZ!
  • ANILARI GÜNDEKİ GÜCÜMÜZ, ZAFER SÖZÜMÜZDÜR!
  • 17’LER ÖLÜMSÜZDÜR!
  • KANLA YAZILAN TARİH SİLİNMEZ!

Maoist Komünist Partisi / Siyasi Büro

Haziran 2025

Önceki İçerik52. ÖLÜMSÜZLÜK YILINDA KARANLIĞA İNAT, SÖNMEYEN KIZIL BİR MEŞALEDİR KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA!
Sonraki İçerik17’lerin Emanetini Kuşanmak