Emperyalist zincir en zayıf halkasından kırılacak Bolşevizm bir kez daha kazanacak!
Ülkemiz hâkim sınıfları ve devlet egemenleri 1. Dünya savaşında Osmanlı’yı Dünya emperyalist paylaşım savaşına, Osmanlı imparatorluğu emperyalist bir devletmiş gibi sürükleyen dönemin egemenlik anlayışını ve ideolojisini takip ederek, bir kez daha çöküşe doğru Türkiye Cumhuriyeti devletini sürüklemektedir. Elbette bunda yaşanan emperyalist çatışmadan Türkiye ve Kuzey Kürdistan hâkim sınıfları için pay kapma çabası da belirgindir.
Dünya bir kez daha paylaşım savaşına kapı aralamış, gelinen aşamada işçi sınıfı ve ezilen halk kitleleri için dünya nefes alamayacak bir ortama çevrilmiştir. Buna yanıt sınıfa karşı sınıf savaşı şiarıyla yükseltilmesi gereken mücadelenin doğal olarak odağında yatmaktadır. Gelişen sürece dair partimiz bütün devrimci kuvvetleri ve ileri sempatizan, taraftar ve örgütlü kitlesini bu süreci değerlendirmeye ve bu süreçten devrim namına kazançlı çıkmaya çağırmaktadır. Sürecin kendisi bütün devrimcileri; savaş örgütlerini bu süreçte kurumsallaştırmaya yaşanacak çöküş sürecine canlı bir şekilde savaş örgütleri üzerinden aktif bir şekilde yanıt olmaya çağırmaktadır.
17 Ekim devrimin açtığı çığır Dünya proletaryasına yön göstermiş, büyük bir devrimci atılım yüz yıllık süreç içerisinde Yengi ve yenilgi şeklinde devam etmiştir. Ülkemiz Türkiye ve Kuzey Kürdistan proleter müfrezesi Maoist Komünist Partisi ve parti üyeleri, MK’sı ve sempatizanları ile burjuvazi tarafından davet edildiğimiz bu kavgaya evet demiştir. Partimiz aldığı iç ve dış darbeler sonucu bu mücadeleden son sekiz yıllık süreçte geriye düşse dahi, dava tutsakları, sempatizanları, parti üyeleri ve MK üyelerinin sorumlu davranışı sonucu kurumsallaşma çabasına yönelmiştir.
Sınıflı bir dünyada burjuvazi tarafından işçi sınıfı, ezilen uluslar ve dünya halklarına açılan savaşı, dünya devriminin ve enternasyonalinin Türkiye seksiyonu olan partimiz Maoist Komünist Partisi göğüsleyerek proletarya diktatörlüğüne vardırmak için olmazsa olmaz olan Komünist Partisini inşa sürecine yeniden evet demiş ve bu süreçte başarılı bir şekilde 3. Kongresini gerçekleştirmiştir. Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’yı aşmak namına, darbeci klik tarafından 2014 yılında örgütlenen kongre, partimizin bütün sac ayaklarıyla yaslandığı Marksizm Leninizm ve Maoizm’i de “aşarak” burjuva ultra teorilere varmıştır. Kaypakkaya’dan ideolojik olarak kopmakla beraber MLM’nin yaşayan ve savaşan ruhundan da burjuva ultra teoriler namına kopulmuştur. Savaş örgütünün kurumsallığı bu tarihten sonra sekteye uğramış kendileri sakatlandığı gibi bizleri de sakatlayıp hareket edemez raddeye vardırmışlardır. Eğer birileri çıkıp bu süreçte siz ne yaptınız derse, bütün taraftar, sempatizan ve örgütlü kitlemize onların bizleri sakatlayan, hareket edemez hâle getiren pratiklerini hatırlatmalarını istiyoruz. Türlü dedikodu, yalan, manipülasyon, parti kitlemize yaşananları çarpıtarak anlatma, tecrit ve izolasyona alma yöntemleri ikna edici gelmiyorsa devrimciliklerini sorgulamalarını salık verin kendilerine.
Partimiz, kendisi için kurumsallaşma, ezilen ulus, ezilen halk kitleleri ve sömürülen işçi sınıfının devrimci kurtuluş sürecinde onun biricik aygıtı olan savaş örgütünü de kurumsallaştırmak için, partimizin 51 yıllık tarihinde dağlarda, şehirlerde, amfilerde, liselerde, fabrikalarda mücadele etmiş, bu mücadelenin yüksek konsantrasyonuna ayak uyduramadığı için geri çekilmiş, hakkında çeşitli yıllara varan cezalar istendiği için ülkemizi terk etmiş, ülke içinde ve dışında yaşayan bütün taraftar ve sempatizan kitlesine, partimiz örgütlü kitlesi tarafından yürütülecek emek seferberliği sürecine katkı koymaya, katılmaya, partimizin ve savaş örgütünün kurumsallaşmasına çaba harcamaya davet eder bu davetten dolayı onur duyar.
Halkla Birleş Parti’yle Bütünleş!
Parti İnşasına Katıl Destek Sun!
Yaşasın Parti İnşa Kongremiz!
Maoist Komünist Partisi Merkez Komitesi/Siyasi Büro